İçişleri Bakanı Sayın Soylu, İftarını Tuzluçayır Polis Merkezinde Açtı
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, 30 Mayıs Salı günü, Mamak Tuzluçayır Polis Merkezinde görev yapan polis memurları ile birlikte iftarını açtı.
Tuzluçayır Polis Merkezindeki iftar programında Bakan Soylu’ya Ankara Valisi Ercan Topaca, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Mamak Kaymakamı Ali Mantı, Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül ve İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan eşlik etti.
İftar öncesinde mahalle sakinlerinin çocukları ile ilgilenen Bakan Soylu, vatandaşlara ramazan ayının hayırlı olması dileğinde bulundu.
İftar programından sonra konuşan Bakan Soylu, bu güzel ayın nimetlerinden faydalanmak ve birlikte yarına, umuda, geleceğe hep beraber bakabilmek temennisinde bulundu.
Polis memurlarına seslenen Bakan Soylu, milletimiz adına kendilerine teşekkür ettiğini söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Önemli bir görev ifa ediyorsunuz. Bu milletin huzurunu ve sükûnunu temin edebilmek için buraları, her bir çalıştığınız yeri, bir güvenlik evi haline getiriyorsunuz. Elbiseniz, adımınız, millete olan muhabbetiniz inanınız ki bu ülkenin en önemli teminatlarından bir tanesidir. Biz buna inanıyoruz. Bugün yedi yüz seksen bin kilometrekarenin her santimetre karesinde polis kardeşlerimiz aynı anlayışla vazife yapmaktadır. Memleketin neresine gidersem gideyim, o elbisenin içerisindeki ciddiyeti, görev vazifesi, memleket sevgisi, millet şuuru ruhuna ve bütün anlayışına sinmiştir bizim polis kardeşlerimizin. Bu vesileyle hepinize tekrar çok teşekkür etmek istiyoruz.”
Süleyman Soylu, ülkemizin çok büyük sıkıntılardan geçtiğini, çünkü dünyanın en pahalı arazisinde oturduğumuzu vurgulayarak: “Herkesin gözü burada. Acaba bir huzursuzluk ortaya çıkarabilir miyim, acaba milleti birbirine düşürebilir miyim, acaba kardeşi kardeşe düşürebilir miyim, acaba insanlarımızın aile birliğine yönelik bir zayıflık ortaya koyabilir miyim. Bilmenizi isterim ki biz büyük bir milletiz. Ve biz asil bir milletiz; Her bir bireyimizle, her bir parçamızla, her bir inancımızla, her bir düşüncemizle, her bir etnik kökenimizle. Ve biz bu coğrafyada bugün ayakta duruyorsak, bu büyük milletin asaleti sayesinde ayakta duruyoruz. Allah’a hamdolsun. Değerlerimize, geleneklerimize, ananelerimize sahip çıktığımız için ayakta durabiliyoruz. Annelerimize, babalarımıza hürmet gösterdiğimiz için ayakta durabiliyoruz. Biz Batı medeniyetleri gibi değiliz. Biz mezarımıza dahi sahip çıkarız. Biz geçmişimize, bayramda mezarını ziyaret eden, onunla hemhal olan, ona okuyan, onunla konuşan bir milletiz. Biz başka bir milletiz. Bu özelliklerimizi kaybetmeyeceğiz. Belki de en önemli vazifelerimizden bir tanesi, bu özelliklerimizi kaybetmeye çalışanlara karşı da mücadele etmektir.” dedi.
