T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde, çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. (ASP.NET_SessionId) |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresini ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun “ilgili kişinin haklarını düzenleyen” 11. maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Başvuru Formunu’nu Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
“Buzağı Kayıplarının Önlenmesi Çalıştayı”, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’nın katılımıyla 30 Kasım Perşembe günü, saat 11.00’de yapıldı.
Çalıştay’a Ankara Valisi Ercan Topaca, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Ankara Milletvekilleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Bülent Korkmaz, Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Merkez Birliği Başkanı Kamil Özcan ve konunun tüm tarafları ile çiftçiler katıldı.
Çalıştay, Ankara’nın tanıtımı ile ilgili bir sinevizyon gösterimiyle başladı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Çalıştay’da yaptığı konuşmada, genellikle büyük işletmelerde buzağı ölümlerinin görülmediğine işaret ederek ölüm oranlarının küçük ve orta ölçekli işletmelerde yüksek olduğunu söyledi.
Üreticiyi eğitimle buluşturacaklarını vurgulayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde gebe düvelerin, buzağı doğumlarının ve buzağı gelişmesinin takip edilmesi gerektiğini bildirdi.
Yurt dışından et gelmesini istemediğini ve bunun kendisini çok rahatsız ettiğini ifade eden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, günümüz koşullarında ortam şartlarına uymak zorunda olduklarını dile getirdi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, “Ben arkadaşlarıma inanıyorum ve güveniyorum. Bu, bir takım oyunu. Brezilya, Fransa nasıl başardıysa biz de bunu başaracağız. Bu işi ithalatla sürdüremeyeceğimizi söylüyorum. Diyorlar ki ‘Çelişkili laflar söylüyor.’ Çelişki falan yok. Geldiğim günden beri aynı şeyi söylüyorum, bizim için yerli üretici başımızın tacıdır. Lafla olmaz, ben de bunu biliyorum ancak bir anda istenilen olmuyor, biraz zaman isteyen bir iş.” diye konuştu.
Et ve Süt Kurumunun (ESK) marketlere kırmızı et satışıyla yaptığı piyasa regülasyonuna dikkati çeken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, “Bizim amacımız hiçbir zaman özel sektörle yarışmak değil. Bizim tek görevimiz regülasyondur.” ifadesini kullandı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, küçük ve orta ölçekli işletmelere çok önem vereceklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“İnşallah 2018’den itibaren göreceksiniz, nasıl destekler veriliyor. Tarım Bakanlığının personeli seferber olacak. Nasıl hamile bir anne kontrol altında tutuluyorsa bizim de gebe düvelerimiz kontrol altında tutulacak ve mutlaka buzağıların aşıları bedava yapılacak. Bunun için 1 Ocak’ı beklemek zorundayız. Aşılar yapılırken veteriner arkadaşlarımız ücret alıyorlar. Biz dedik ki ‘Veteriner hekimlerin hakkıdır bu ancak aşı paralarını vatandaşların ödemesi doğru değildir.’ Bunların hepsi hallolacak. Yerli üreticiler emin olsunlar, biz zarar ettirmeyiz, kar ettiririz ama deli paralar da kazandırmayız. Benim için üretici çok önemli ama tüketici de çok önemli.”
Şu anda 5,5 milyon ana büyükbaş hayvan bulunduğunu, bunun 6,5 milyona çıkarılması gerektiğini belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, “Bunun için 1 milyon düveye ihtiyaç var. 2018 ve 2019 yılında 1 milyon düveyi Türkiye tarımına kazandırdığımız takdirde bizim işimiz zor değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, kırmızı et sorununun çözümü için 2018’de destekleri artıracaklarını vurgulayarak, 2018’den itibaren 50 büyükbaş hayvanın altında yetiştiricilik yapan küçük işletmelere, ruhsatlı kesimhanelerde kestirilen her hayvan başına 250 lira destek verileceğini bildirdi.
Buzağı kayıpları ile ilgili olan bu toplantının ülkemize, kentimize, çiftçimize, esnafımıza ve tarımsal işletmelere hayırlı sonuçlar getirmesini ve bu alanda yaşanan kayıpları azaltması temennisi ile konuşmasına başlayan Ankara Valisi Ercan Topaca konuşmasında şunları kaydetti:
“Tarım İl Müdürümüz bu konuyu getirdiği zaman ‘Sayın Valim Buzağı ölümleri ile ilgili bir çalıştay yapalım.’ şeklinde bir teklifle geldi. İlk başta şöyle bir düşündüm. ‘Böyle bir şeye ihtiyaç var mı?’ diye ama gördük ki hakikaten böyle bir çalışmaya ülkemizde çok büyük ihtiyaç var. Çünkü hayvan varlığımızın daha başlangıçtaki hayvancılığın geleceğini teşkil etmesini düşündüğümüz buzağıların %10 hatta yer yer %15’ler seviyesinde kayıpla sürdürüldüğünü, bu sektörün yaşatılmaya çalıştığını düşündüğümüz zaman çok ciddi kayıplar var. Ankara’da 400 bin büyükbaş hayvanımız var ve Türkiye genelinde de arkadaşlardan aldığım bilgi 5 milyon civarında buzağı var. %10 kayıp 500 bin buzağı.”
Ankara Valisi Topaca Türkiye genelinde 5 milyon civarında buzağı bulunduğunu anımsatarak, buzağı ölümlerinin yüzde 5 bile olsa bunun 250 bin kayıp anlamına geldiğini anlattı. Bu nedenle buzağı ölümlerinin önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Vali Topaca, devletin, buzağıların sağlıklı bir şekilde doğumuna ve bir süre geliştirilmesine ilişkin takiplerini yapması gerektiğini söyleyerek, “Hadi biraz iyimser düşünelim. Sayın Bakanım %5 bile olsa 250 bin kayıp. Bunun mutlaka önüne geçmemiz, bu konuda 7’den 70’e ilgili herkesin kafa yorması çözüm üretmesi ve bu kayıpları minimum seviyeye düşürerek hayvancılığımıza daha fazla değer katmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda Sayın Bakanım, Birlik Başkanımız söyledi. 0 buzağı ölümü hedef olmalı çünkü bunu biz insanda bir şekilde devlet olarak hedef aldık ve çok önemli mesafeler katettik. Bebek ölümü hastanelerimizde ülkemizin değişik yerlerinde 1 bebek dahi kaybetsek Sağlık Bakanlığı Ankara’dan hemen harekete geçiyor. Hangi sebeple, neden ve nasıl bebek ölümüyle karşılaştık. Bunun araştırması ve takibi yapılıyor. Neticede de sonuç alıyoruz. Tabii bunu yaparken Sağlık Bakanlığında güzel bir sistem var. En uç noktalara kadar, sağlık ocakları şimdi sistem biraz değişti. Aile Sağlığı Merkezleri var. Gebe takibi dediğimiz bir sistem marifeti ile bunları takip ediyoruz, kayıt altına alıyoruz. Bebek doğuyor. Hatta doğduktan sonra da o takip belli bir süre aşılarıyla ve diğer çalışmalarla devam ediyor. Bu konuda da bizim teşkilatımızın yeterli olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Ankara’da bunu sistematik olarak elektronik ortamda takip edecek bir yapı arayışında olduklarını ifade eden Vali Topaca, hayvancılığın gelişmesini bu tür çalışmalarla sağlıklı bir zemine oturtacaklarını dile getirerek, “Tarım Bakanlığının ki biz Ankara ilinde bunu Sayın Bakanımızın müsaadesiyle bir sisteme oturtup takibi elektronik ortamda Ankara’nın neresinde bir gebe hayvanımız varsa veya yeni doğmuş bir buzağı varsa bunu takip edecek, sağlıklı bir şekilde onun büyümesini sağlayacak bir yapıyı nasıl kurarız, onun arayışına başladığımızı şu an bile başladığımızı söyleyebilirim. İnşallah bunu ülke genelinde yaptığımız zaman çok müthiş bir kazanç sağlayacağımızı, çiftçimizin, köylümüzün bu anlamda kayıplarının sıfıra ineceğini tahmin ediyorum. Sağlık, Tarım İl Müdürlüklerimizde çok sayıda veterinerimiz var. Belli yerlerde hatta yoğunlaşan ama işlerinin istediğimiz gibi olmadığını, merkezlerde özellikle gıda denetimlerine falan daha çok ağırlık veriyoruz. Ama bundan sonraki çalışmalarda veterinerlerimizi hayvancılığın yoğun olduğu ilçelerde gebe takiplerini de yapacak şekilde yeni bir organizasyona bağlı kılarak bu konuyu takip edeceğiz. Hayvancılığımızın geleceğini, hayvancılığımızın gelişmesini inşallah bu tür çalışmalarla sağlıklı bir zemine oturtacağımızı düşünüyorum.” şeklinde konuştu.